Tag: ulus

Demokrasinin Demokratikleştirilmesi*

Kapitalizme dönük en iddialı eleştirilerin odak noktasında mutlaka şu önerme bulunur: Kapitalizm, köleliği kaldırmamış, adını değiştirmiştir. Köleyi işçi yapmıştır. Efendi-köle diyalektiği, burjuvazi-işçi sınıfı diyalektiğine dönüşerek devam etmektedir. Bu eleştiride haklılık payı olmakla birlikte, ‘efendi’ ve ‘köle’ soyutlamalarını, geri kalan tüm toplumsal kategorileri massedecek, daha doğrusu dışlayarak görünmez kılacak düzeyde bir genelleştirmeyi içerdiği için fazla indirgemeci…

Milletleşme süreci: ‘Düşmanla karşılaştık ve o biziz!’

Ülkemizin en hayati değişim ve dönüşüm süreçlerinin en sıradan ve iddiasız kadrolar eliyle uygulandığı, ama en iddialı ve en çok arzulu bu aydınların ise sürekli muhalefet kibri içinde devlete ve topluma mühendislik yapmaya çalıştığı bir okumuş cahiller barikatıyla karşı karşıyayız. Belki de batının topraklarımıza self kolonizasyon düzenekleri kurup çekilirken emanet ettiği  kolonizatörler işte bunlardı. Rahmetli Erdem Beyazıt ‘Hep yarınları bekledi bu insanlar, geldiğini hiçbir zaman fark etmediler’ derken belki de bu şaşkınlıkla hainlik karışımı sözümona seçkinleri kastetmişti. Bu kadar kendi inancının ve iddiasının münafıkı olan başka bir ülke var mıdır, bilmiyoruz.